Söyleşi ve imza günü etkinliklerinde okuyucuları ile bir araya gelen Yazar Aykut Ertuğrul, “Bana bir söyleşide, ‘İlk defa etkilendiğiniz kitap hangisi?’ diye sorulduğunda karşılık olarak, “İlk ne zaman pirinç pilavı yediniz? İlk ne zaman gömlek giydiniz?’ diye sordum. Bu soruların cevabını kimse veremez. Edebiyat dediğimiz şey okumakla başlar” dedi.

Sakarya Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen Aralık Kültür Sanat Etkinlikleri öykü ve roman yazarı Aykut Ertuğrul’un söyleşi programları ile devam etti. İlk olarak 15 Temmuz Şehitler Fen Lisesi’nde düzenlenen programda öğrencilere seslenen Ertuğrul, daha sonra Faik Baysal Kütüphanesi’nde okuyucuları ile buluştu.

Aykut Ertuğrul’un konuşmasından bazı satır başları şu şekilde;

Pilav ve kitap
“Bana bir söyleşide, ‘İlk defa etkilendiğin kitap hangisi?’ diye sorulduğunda karşılık olarak onlara, “İlk ne zaman pirinç pilavı yediniz? İlk ne zaman gömlek giydiniz?’ diye sordum. Bu soruların cevabını kimse veremez. Edebiyat dediğimiz şey okumakla başlar. Nasıl ilk defa yediğim pilavı hatırlayamıyorsam; okumaktan ilk ne zaman etkilendiğimi de hatırlayamam ve hatırlamamam da gerekir. Okumayı ilk defa öğrendiğim 7 yaşımdan şimdiye kadar, ‘Bu hafta hangi kitabı okusam’ diye düşünmedim. Çünkü okumaya sürekli devam ettim ve bana kalırsa okumaya başladığım anda edebiyata başladım.”

Yatılı okullar yazar yuvalarıdır
“Benim yazarlık serüvenim geç başladı. 25 yaşımda yazmaya, ilk kitabım ise 30’um da basıldı. Özellikle yatılı okulda okumak istiyordum. Yatılı okullar berbattır hatta kaldırılmalıdır fakat yatılı okullar yazar yuvalarıdır. Yazmanın birkaç ön şartı vardır. Bunlardan ilki yeterince acı çekiyor olmak, ikincisi yeterince yalnız olmak ve üçüncüsü ise bu yalnızlığı okuyarak değerlendirmektir. Bunların tamamı yatılı okullarda var. Buralarda kalanlar kitaplara sığındıklarını söylerler. Ben de okuduğum yatılı askeri okulda yeterince acıya ve kitaba sahiptim. Hiç durmadan kitap okuyordum. Kimse bana kitap önerecek nitelikte değildi. Bende karmakarışık bir biçimde okudum. Fantastik, komedi, aşk, pembe dizi, ceza hepsini okudum. İlk kitabım çıktığında eleştirmenler, ‘Bu genç kendi kuşağındaki diğer öykücülerden farklı yazıyor’ dediler. Türk öyküsünde çok kullanılmayan fantastik nitelikteki öykülerim de bunda etkiliydi. Ben bu yönümü okumamın karmaşık olmasına bağlıyorum.” Ertuğrul gerçekleştirdiği söyleşinin ardından sevenleri için kitaplarını imzaladı.