Çağın Belasından Korunabilirsiniz

Sakarya Büyükşehir Belediyesi Sağlık ve Sosyal İşler Daire Başkanlığı tarafından düzenlenen ‘Herkes İçin Sağlık’ konferansları devam ediyor. Geçtiğimiz gün, AKM Tiyatro Salonu’nda düzenlenen ‘Sağlıklı Beslenme ve Kanserden Korunma İlişkisi’ konulu konferansta, Uzman Doktor Jalan Ergönenç konuşmacı olarak katıldı. Jalan Ergönenç yaptığı konuşmada önemli bilgiler verdi. Çağın belası olarak tabir edilen kanserden korunma yöntemlerini açıklayan Ergönenç, “Egzersiz yaparak, kiloyu önleyerek ve koruyucu besinleri tüketerek büyük oranda kanserden korunabiliriz” dedi. 

Kanserler çevresel kaynaklı
İlk olarak kanseri tanımlayan Jalan Ergönenç, “Kanser, kelime anlamı itibariyle ‘yengeç’ demektir. Kanser, kontrolsüz ve normal organları işgal edici hücre büyümesidir. Tıbbi anlamı ise malign yani kötü huylu tümördür. Kanser oluşumu yıllar içerisinde meydana gelir. Kanser oluşmasını önleyecek tedbirlerin alınması, oluştuktan sonra ilaç veya cerrahi ile tedavisine göre daha ucuz ve kolaydır. Kanserin önlenmesi ve kanserden korunma sebep olan faktörlerin öğrenilmesine, daha önemlisi uygulanması ile mümkündür. İnsanda oluşan kanserlerin yüzde 70 - 90’ı çevresel kaynaklıdır” dedi. 

Obezite kansere neden oluyor
Obezitenin sağlığı olumsuz etkilediğini ve kansere yol açtığını da ifade eden Ergönenç, “Obezite sağlığı olumsuz etkileyecek oranda vücutta fazla yağın bulunmasıdır. Obezite kansere yol açmaktadır. Ülkemizde kadınların % 29.9’u, erkeklerin % 12.9’u, ortalama Türk halkının % 22.3’ü aşırı şişmandır. Bu kişilerin hem şeker hastalığı ve kalp hastalığına hem de kanser türlerine yakalanma riskleri daha büyüktür. Bilimsel olarak şişmanlıkla ilişkisi olduğu ispatlanmış kanser türleri şunlardır: kalın barsak ve makat, karaciğer, safra kesesi, pankreas, böbrek, mide (erkekte), prostat, meme, yumurtalık ve rahim” diye konuştu.  

Şunlara dikkat edin
Jalan Ergönenç, kanserden korunmak için yapılması gerekenleri de şöyle sıraladı: “Tüm kanserlere karşı ideal kiloyu korumak. Hormonlu olabilecek bitkilerden uzak durmak. Mümkünse sebze, meyve, et ve yumurtayı çiftliklerden değil köylüden direkt almak. Mevsim dışında sera sebzeleri almamak. Yeşil ve siyah çay günde 2-3 kez içilmeli. Kırmızı et yerine balık ve tavuk eti kullanılmalı. Yemekler küçük porsiyonlar yenmeli. Yemekler evde yapılmalı, dışarıda hazır yemekten kaçınılmalı. Mümkün olduğu kadar yürüyüş yapmalı. Hareketsizliği artıran TV ve bilgisayarı daha az kullanmalı. Çocuklara erken yaşta hareketli olmaya alıştırmalı. Tatlandırılmış meyve suları, pastalar, kola ve şekerlemeler yenmemeli. Sarımsak, soğan, koyu renkli sebzeler (yeşil-sarı), soya, domates çok sık tüketilmeli. Hayvan yağlarından çok bitkisel yağlar kullanılmalı. Alkol, sigara kullanılmamalı. Tabağın 3’te 2’si bitkisel kaynaklı olmalı. Tüm kanserlerin % 30 - 40’ı; egzersiz yaparak, kiloyu önleyerek ve kanseri koruyucu besinler tüketerek önlenebilir”.