Popüler Kültür Empoze Ediliyor

Popüler kültür dayatma yapar 
Popüler kültürün insanın hayal gücünü elinden aldığını belirten Atay, “Bu kültürde insanın hayal gücü elinden alınıyor. Hepimizde mevcut olan hayal gücünün ortadan kalkması sonucunu doğruyor. Dizi filmlerle, reklâmlarla bilgi, değerler ve tutkularınız size sunuluyor. Burada bir duygu endüstirisi ve gelenek endüstrisi olgusu ortaya çıkıyor. Bu duruma reklâm sektörünü örnek verebiliriz. Eski geleneklere hitap edilen şeker reklâmlarıyla duygusallık ön plana çıkarılarak şekerin bayram öncesinde satılması sağlanır. Daha bunun gibi hayatımıza etki ettirilen birçok örnek verebiliriz. Bütün bunlar popüler kültürün insana empoze ettiği, dayatma yaptığı etkilerden bazıları” dedi.  

Aşık Veysel’den Serdar Ortaç’a
Folk kültür ile popüler kültür arasındaki farka da değinen Atay, “Popüler kültür, folk kültürün tersidir. Kırsalda olan ne varsa, popüler kültürün içinde giderek varlığını kaybeder. Şöyle diyebiliriz, ekmeğinizi artık evinizde yapıp tüketmiyor, fırından alıyoruz. Artık işin içine endüstriyel çerçeve girmiştir. Aşık Veysel’den, Kazancı Bedi’den Serdar Ortaç’a geldiğimiz zaman folktan popa geçiyoruz. Yani kırsal bir yaşam biçiminden şehirli bir yaşam biçimine geçildiği zaman popüler kültüre geçmiş oluyoruz. Kullanılan araç ve gereçler, tarzlar, ifadeler değişiyor. Popüler kültürün sözlü kültürden görsel kültüre geçişi kapladığını söyleyebiliriz” dedi. Atay, yazılı kültürün popüler kültürün ilk aşaması olduğunu da belirtti.

 

Popüler kültür her zaman olacak
Prof .Dr Musa Taşdelen ise popüler  kültürün  kitle iletişim vasıtaları  tarafından verilen ve kitle iletişim araçları tarafından beslenen bir kültür olduğunu söyledi. Taşdelen “Popüler kültürün varlığını devam ettirmesi hitap ettiği kültürün ilgisini çekmesine bağlı. Daha önce yerel kültür unsurları popülerleştiler. Şuan kitle iletişim çağındayız. Bunlar olduğu sürece popüler kültür devam edecek. Bundan kaçınılması mümkün değil. Popüler kültür çok geniş bir kitleye hitap eden bir kültürdür. Popüler kültüre karşı kar güdüsünün ön planda olması, ekonomik anlamda tetikleyici ve estetik anlamda güzelliklerden uzak olması konusunda eleştiriler var. İyimidir kötü’müdür” buna değerler boyutunda bakmak gerektiğini düşünüyorum. Buna tanınan bir sanatçının umreye gitmesinin toplumu etkilemesini örnek gösterebiliriz. Sanatçıyı seven hayranları da umreye girmek isteyecektir. Umre’ye gitmek kötü müdür, İslamiyet’e göre hayır değildir. Ama umrenin bir ticaret merkezi haline getirilmeye çalışılması kötüdür” dedi.