Büyükşehir Belediyesi Aralık Kültür Sanat Etkinlikleri ‘ Eşref-i Mahlukatı Anlamak’ kitabının söyleşi programı ile devam etti. Melikşah Sezen “İnsanın 2 boyutlu bir yapısı vardır yani insanın hem manevi hem de maddi boyutu vardır. İnsanı meydana getiren sürecin ölçülebilir olup olmadığını kontrol etmemiz lazım” dedi.

Sakarya Büyükşehir Belediyesi Aralık Kültür Sanat Etkinlikleri ‘Eşref-i Mahlukatı Anlamak’ kitabının söyleşi programı ile devam etti. Tarihi Alicanlar Konağı’nda gerçekleştirilen etkinlikte Yazar Melikşah Sezen kültür sanat dostları ile bir araya geldi. Sezen, söyleşiye katılan kitapseverlere insan ve insanı meydana getiren süreçlerden bahsetti.

İnsanın maddi ve manevi yönünü anlamak
Yazar Melikşah Sezen, “İnsanın 2 boyutlu bir yapısı vardır yani insanın hem manevi hem de maddi bir boyutu vardır. İnsan kendini anlamlandırabilmek için bu iki tarafında cevabını doğru bir şeklide verebilmek ve kendi kimliğini dünyadaki pozisyonunu, aidiyetinin sınırlarını, doğru yerleştirip ona göre bir hayat yaşayabilmek için sürekli bu alan üzerinde düşünce mesaisi yapmalıyız. ‘Eşref-i Mahlûkatı Anlamak’ konu başlığını koyduğumuzda maddi boyutuyla ilgilenen yani insanın fizyolojik boyutuyla ilgilenen bir cevaba ne kadar isabetli olduğunu ve aynı zamanda elde edilen bilgi ve bulguların bizim bilgi kaynağı olarak başvurduğumuz dini haberlerin kendisine ne derecede uyumlu ne derecede uzlaştırılabilir olduğuna değinilmelidir” ifadelerinde bulundu.

Varoluşla ilgili kesin tespitlerde bulunamayız
İnsanı meydana getiren süreçlerden bahsederek sözlerine devam eden Sezen “İnsanı meydana getiren sürecin ölçülebilir olup olmadığını kontrol etmemiz lazım.  İlk insan ya da insan türü de diyebildiğimiz tarihi anı gözlemlemedik, bunu ortaya çıkartan fiziki koşulları tespit edemedik, bu şartları tesis eden özel durumları yani hava sıcaklığını, toprağın koşullarını, jeolojik durumları tespit etmek gibi imkânların durumundan uzağız. Şöyle ki mutlak olarak tespit etmede uzağız dolaylı çıkarımlarla, teorilerle bir takım çıkarımlarda bulunmamız ikincil ve hatta üçüncül derecede kıymete şayan tespitlerde bulunmamız söz konusu olsa bile kesin bir kanaate sevk eden ölçüm noktasına sahip değiliz. Çünkü insan bireysel anlamda kendi dışında bir gözlem yapabileceği kâinatın varlığı, insanın varlığı gibi kendisini önceleyen dışarıdan bir gözlem yapması, bu gözlemi tespit edebilmesi ve bunun doğruluğu konusunda emin olabilmesi gibi bir durum söz konusu değildir” dedi.