Ömrüm Oldukça Yazacağım

Günay: İslam kültürünü iyi bilmeliyiz
Modern Türk Şiiri’nin önemli isimlerinden Ebubekir Eroğlu adına düzenlenen Saygı programında konuşan Prof. Durmuş Günay, Eroğlu’nun düşünce dünyasını ve fikirlerini anlattı. Eroğlu’nun gelenek ve kültür arasındaki ilişki üzerine kafa yorduğunu dile getiren Günay, ‘Eroğlu, yenilenme bilincine dikkat çekerek, sürekli değişim ve gelişim gösteren dünyanın gerçeklerine kayıtsız kalmamak gerektiğini belirtmiştir” dedi. Eroğlu’nun İslam Kültürü üzerine düşüncelerinin önemine dikkat çeken Günay, “Eroğlu, İslam Kültürü’nün asıl ürünlerini geçmişte verdiğini bu sebeple geçmiş kültürü bilmenin önemli bir dinamizm kazandıracağını söylemiştir. Dolayısıyla, yeni kültürlerle tanışmak, başka kültürle kaynaşmak için tarihimizi ve geçmişi iyi bilmeliyiz. Değişime açık olmalıyız. Her yeniye eleştirel yaklaşmamalıyız” dedi. Günay ayrıca, Eroğlu’nun yaşanılan zaman dilimindeki sorunların kaynağını geçmişte arayan ve aydın sorumluluğu taşıyan bir yazar olduğunu da sözlerine ekledi.

Yöneliş bir kuşağı yetiştirdi
Günay’ın ardında söz alan şair Ömer Erdem ise, Eroğlu’nun Modern Türk Şiiri’nin Doğası kitabından hareketle, şairin poetikasından bahsetti. “Eroğlu, geleneği yaşarken, aynı zamanda geleneği dönüştüren bir şair olarak karşımıza çıkmaktadır” diyen Erdem, Eroğlu’nun bu kitabının sadece edebiyatın değil aynı zamanda düşünce tarihimiz içerisinde değerlendirilmesi gerektiğini dile getirdi. Şair İhsan Deniz ise, Eroğlu’nın yönetiminde çıkan ve bir kuşak edebiyatçının yetişmesine vesile olan Yönelişler Dergisi’nden bahsetti. Eroğlu’nun Diriliş Dergisi’nde yetişmiş bir edebiyatçı olarak, dergileri ve dergiciliği çok önemsediğine değinen Deniz, şairin yazı hayatı boyunca gereksiz polemiklerden kaçındığının altını çizdi. Eroğlu’nun yeni şairler yetişmesinin dergiler çevresinde oluşacak sağlıklı akımlar sayesinde mümkün olduğu düşüncesini aktaran Deniz, “Yönelişler, dönemi boyunca her çevreden ilgililerin merakla okuduğu bir dergi olmuştur” dedi.

 

Ömrün olduğu müddetçe yazacağım
Şair Hüseyin Atlansoy ise, Eroğlu’nun yazı hayatı boyunca kendine çizdiği yol boyunca serüvenine devam ettiğinin altını çizerken, programın moderatörü SAÜ Öğretim Üyesi Yılmaz Daşçıoğlu, Eroğlu’nun sade ve pürüzsüz bir dili olduğuna dikkat çekerek, “Eroğlu’nun dili yüzeyde duru görünür. Fakat derinleştikçe gerilimi artan bir dildir” dedi. Panelin ardından sahneye çıkan Ebubekir Eroğlu ise, şiirin, edebiyatın, düşüncenin ve bilimin çok önemli olduğunu, fakat bunlardan önce toplumun ve kültürün devamlılığının önemli olduğunu belirtti. “Türkiye’nin dünyanın önemli ülkelerinden olmasını istiyorsak, bunu önce zihnimizde kurmalıyız. Şiir bize bu konuda yardımcı olacaktır” diyen Eroğlu, programı düzenleyenlere teşekkürlerini sunarak, “Ömrüm oldukça yazarak borcumu ödemeye çalışacağım. Kalan kısmı için bağışlanmamı dileyeceğim” dedi. Program sonunda katılımcılara plaket ve çiçek takdimi yapıldı. Ebubekir Eroğlu’na plaketini Anayasa Mahkemesi üyeliğine seçilen Prof. Dr. Engin Yıldırım verdi.