İnanmış Adam, Büyük Şair Akif

Hakiki çocukları Asım’ı benimseyen Türk Gençliği’dir
Konuşmasına Mehmet Akif’in hayatını ve mektuplarını anlatarak başlayan Doç. Dr. Yılmaz Daşçıoğlu, Akif’i örnek göstermekten bıkmayacağını, Akif’in şiirlerinin bir ilahi lütuf olduğunu belirtti. Daşçıoğlu, “İlahi kader Akif’i bize sunmuştur. Akif Türkiye’nin değerini yansıtır. Özbek bir annenin, Arnavut bir babanın, İstanbul’da doğan Türk çocuğudur Akif. Onun hakiki çocuğu Asım karakterini benimseyen Türk gençliğidir. İstiklal Marşı, Safahat şiirlerinin özüdür, ulusun içerisinden geçtiği ateş çemberinin söze dönüşüdür, imparatorluktan ulus devlete geçiş sürecinin sancılarını en iyi yansıtan metindir. Geleceği kurmakta İstiklal Marşı’nı doğru anlamak büyük bir önem arz eder” ifadelerini kullandı.

Her dakika memleketini düşünmüştür
Panelin moderatörlüğünü yapan Yrd. Doç. Dr. Hüseyin Yorulmaz ise katılımcıların biyografilerini okudu onlara sorular sordu ve üstad Sezai Karakoç’un Akif’i tanımladığı, “Akif kadar şiiri hayata,  hayatı şiire aktarmış başka bir şair yoktur” cümlesini anlattı ve sözü Şair Ercan Yılmaz’a bıraktı.

Ercan Yılmaz, Akif’i anlamak için anahtar kavramın “acziyet” olduğunu belirtti. Yılmaz, “Acziyet söz konusu olmasaydı Safahat, Safahatı taçlandıran İstiklal Marşı ortaya çıkmazdı. Kemal Tahir, ‘Memleketi düşünmenin günü ve saati olmaz’ der. Akif’in günü ve saati yoktu. Memleket için kendini veren inanmış adamdır, büyük bir şairdir Akif. Akif, şiiri ideolojiye değil, ideolojiyi şiire dönüştürmüştür” dedi.

 

İstiklal Marşı, toplum için bir turnusol kağıdıdır
Panelin son konuşmasını Prof. Dr. Fatih Andı gerçekleştirdi. Sosyolojik kavram ve toplumsal değer ile Akif’i anlatan Prof. Andı, Akif’in hayattan çıkarıldığı takdirde çok büyük bir boşlukla karşılaşılacağını söyledi. Akif’in dar kavramlardan çıkarılması gerektiğini ifade eden Fatih Andı, ders kitaplarında Akif’in gerçek manada anlatılamamasını eleştirdi. Prof. Dr. Fatih Andı, “2004 yılına kadar tam 34 yıl boyunca sınavlarda Akif’ten tek bir soru bile sorulmamıştır. Akif’in karakter kristalizasyonu neden halkla buluşturulmamıştır? Akif, şairdir, eğitimcidir, hocadır. Bu milletin hocasıdır Akif. Aynı zamanda bir Fen adamıdır, veterinerdir. Vaizdir, Cuma’ları camilerde vaazlar vermiştir, din alimidir, ileri yaşlarında, 6 ayda hafız olmuştur. Akif, bir dil bilginidir. Arapça, Farsça, Fransızca’yı çok iyi bilir. Edebi eserleri bilen yorumlayan bir filolog’tur Akif, tevazu sahibidir. Gazetecidir, basın mensubudur, siyasetçidir, düşünce adamıdır. Aktüel şartlarda kurtuluş reçeteleri sunan bir adamdır Akif. Kopyacı değil, özgün yorumcudur. Söylem ve eylemi birleştiren seylem adamıdır. Bir musikişinastır Akif. Klasik Türk Musikisi’ne aşina olan, meclislerine katılan bir şahsiyettir. Neyzen Tevfik’ten 40’lı yaşlarda ney dersleri alarak ney virtüözü olmuştur. Sportmendir; güreşçidir, gülle atmayı ve yüzmeyi çok sever. Akif bir aktivisttir. Kendi bireysel hayatını bile isteye örtmüştür. Böylesi bir vakıf insanını eleştiren, eleştirdiği oranda küçülür. Toplumun her kesimi Akif’e baktığında Akif’in bir özelliği kendisine göz kırpar. İstiklal Marşı ise bu toplum için bir turnusol kağıdıdır. Kim bu millet için asittir, kim bazdır? Bu, İstiklal Marşı’na samimiyet bakışı ile ortaya çıkar” diye konuştu.

Panelin sonunda, Sakarya Valisi Mustafa Büyük ve Büyükşehir Belediyesi Başkanvekili Fevzi Kılıç konuşmacıları tebrik ederek hediye takdim ettiler. Başkanvekili Kılıç, Mart ayı kültür etkinliklerinin tüm hızı ile devam edeceğini söyledi.