ADASU Genel Müdürü Rüstem Keleş NTV'nin canlı yayın konuğu oldu.........

ADASU Genel Müdürü Rüstem Keleş ise, Sapanca Gölü’nün dünyadaki ender içme suyu kaynaklarından biri olduğunu söyledi. Gölün koruması için yapılan çalışmalardan bahseden Rüstem Keleş, “2003 yılında Sapanca Havza ilan edildi. 1980 yılından itibaren Sapanca Gölü’nün korunmasında gerekli önlemler alınmaya başladı. Maşukiye, Hikmetiye gibi bölgelerin yer aldığı gölün güney bölümünü tamamıyla kolektörle kuşatıldı. Kuzey Kuşaklama kolektörünün yapılması kararında Çevre ve Orman Bakanımız Veysel Eroğlu’nun desteği oldu. Kısa zaman içinde başlatılan Kuzey kuşaklama kolektörünün yüzde 80’ini tamamlanmış durumda. Gölün evsel ve çevresel atıklardan korunması için ADASU olarak gerekli önlemleri alıyoruz. Kaçak yapılaşmayı önlüyoruz. TÜBİTAK ve ADASU olarak ortak bir proje üretiyoruz. En önemli sorun su bütçesinin koruması ve kaynak sularının etkin kullanılması. Sapanca Gölü’nün her açıdan korunabilmesi için göl yönetimin tek bir kurumda toplanması gerekiyor” dedi.

 

Su kalitesinde düzelme var
Programa telefonla bağlanan İstanbul Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Görevlisi Meriç Albay da, Sapanca Gölü’nün iki büyük metropol arasında olmasının büyük bir şansızlık olduğunu söyledi. Meriç Albay, “İstanbul ve Sakarya gibi iki büyük metropol arasında olan gölün korunması diğer kaynaklara oranla daha zor oluyor. Çevresel etkenlerle su kalitesi bozuluyor. 1990 yılında gölün kıpkırmızı olduğunu gördük. Gölün tamamında alg patlamasından dolayı gölün su kalitesi bozulmuş. Son 5 yılda ise su kalitesinde bir düzelme var. Bunda ADASU’nun çalışmalarının etken olduğunu düşünüyorum. Bir de gölden su çeken 10’un üzerinde su fabrikasının olması da gölü olumsuz etkiliyor” diye konuştu.