Büyükşehir Belediyesi Kültür Sanat Etkinlikleri ‘Sait Faik’ paneli ile devam etti. İsen, “Sait Faik Türk hikâyesinde çok önemli bir isim. Hikâye konusunda bana göre halen aşılamamış biridir” dedi. Mert, “Bu kitapta olan hiçbir şey bana ait değil. Bu kitaptakiler Sait Faik ve arkadaşlarına aittir. Aslında her biyografi yazarın hayatına yolculuktur” ifadelerini kullandı.

Sakarya Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkanlığı tarafından gerçekleştirilen Şubat Kültür Sanat Etkinlikleri ‘Sait Faik’ Paneli ile devam etti. AKM’de düzenlenen panelde, Yazar Necati Mert, Prof. Dr. Mustafa İsen, Prof. Dr. Yılmaz Daşcıoğlu ve Yazar Muhsin Mete katılımcılara seslendi. Panel; Necati Mert’in imza günü etkinliği ile sona erdi.

Hikâyede aşılamamış bir isim
Prof. Dr. Mustafa İsen, “Sait Faik Türk hikâyesinde çok önemli bir isim.  Hikâye konusunda bana göre halen aşılamamış biridir. Bende bir Sakaryalı olarak hayatımın bir döneminde Sait Faik ile yollarım kesişti. Üniversite birinci sınıfa gidiyorum. Yeni Türk Edebiyatı dersinde hocamız bilgi fişlerinden bahsetti. O dönem hikâye ile ilgili ve alakalıyım. Yaz tatiline girerken hocama hikâye üzerine bir şeyler okumak istediğimi ilettim. Hocamız bana Sait Faik’i tavsiye etti ve kitaplarının tamamını bana getirdi. İşte ben Sait Faik ve hikâyelerini bu olay ile tanıdım” dedi.

Hiçbir şey bana ait değil
Yazar Necati Mert, “Bu kitabı yazmam için bana geldiklerinde çok rahatsızdım. Elimi kaldırıp klavyeye dokunamayacak gibiydim ve ben o halde bu işi kabul ettim. Bu iş bana sağlımı resmen geri getirdi. 2-3 gün içerisinde tekrardan hayata tutundum. Biyografi kitapları, gerçek bir yolculuk değildir. Onun hayatından ve eserlerinden yola çıkıyorsunuz. Arkadaşları tarafından anlatılanlardan yola çıkıp bir eser oluşturuyorsunuz. O yüzden bu kitapta olan hiçbir şey bana ait değil. Bu kitaptakiler Sait Faik ve arkadaşlarına aittir. Her biyografi, aslında yazarın hayatına yolculuktur.”

Her konuda yardımcı oldu
Yazar Muhsin Mete, “Herhangi bir yayınevi bir kitap yayınladığında bu kitabın kime nasıl ulaştığı hakkında kaygı taşır. Bu konuda Büyükşehir Belediyesi bize yardımcı oldu. Hem buradaki genç arkadaşlarımızla buluşma imkânı sağladı hem de kitabımız belli bir okur kitlesine ulaşmış oldu. Ben Sait Faik ile ilgili bir biyografi kitabımız olması gerektiğini düşünüyordum. Aklıma hemen Necati Mert ismi geldi. Necati Mert’in Sait Faik’i en iyi kavrayacak kişi olduğunu düşündüm. Bütün taleplerimizi alçak gönüllükle ve büyük bir anlayışla karşıladı. Kitabın kapağından içindeki fotoğraflara kadar bizlere yardımcı oldu. Bu güzel eseri ortaya koyduğu için kendisine teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.

Sait Faik’e yeniden hayat verdi
Prof. Dr. Yılmaz Daşcıoğlu, “Biyografi yazan kişiler hem kurgu hem tarih yaparlar. Bu kitapta aynı metinde iki yazarı okuyoruz. Her şeyin söylendiği bir kitap yazarak var olan veriden yeni bir Sait Faik yaratma girişiminde bulundu. Bence Necati Mert bu sebeple Sait Faik’e yeniden hayat vermiştir. Türk hikâyecilerinden bahsedildiğinde en başta akla gelen birkaç isimden biri Sait Faik’tir. Sait Faik’in ölümünden sonraki kuşak onun eserlerindeki sürrealist dilden esinlenmiştir” diye konuştu.