Büyükşehir Belediyesi Kasım Kültür Sanat Etkinlikleri Hüsrev Hatemi’nin Edebiyatın Kıyılarında adlı söyleşi ile devam etti. Hatemi, “Anadolu’da Yunus Emre ve Hoca Dehhani ile şiir dilimiz iyice gelişim gösterdi. Birçok milletin edebiyatında söze önem vardır. Bizim de edebiyatımızda bu böyle olmuştur. Yunus Emre ilk Anadolu şairlerimizden biridir” dedi.

Sakarya Büyükşehir Belediyesi Kasım Kültür Sanat Etkinlikleri Hüsrev Hatemi’nin ‘Edebiyatın Kıyılarında’ adlı söyleşisi ile devam etti. Ofis Sanat Merkezi’nde gerçekleştirilen etkinliğe çok sayıda sanatsever katıldı. Program sonunda Hatemi, katılımcılar için kitaplarını imzaladı.

Güzel Türkçe Anadolu’da
Hüsrev Hatemi, “1071 yılında Malazgirt’le birlikte Türkçe, Anadolu’nun topraklarına giriş yaptı. Aynı yıllar içerisinde Orta Asya’da Kaşgarlı Mahmut, Divan-ı Lugatit Türk’ü toplamıştı. Anadolu topraklarına zaten iyi bir şiir dili ile girmiştik. Ancak bunu yazıya dökmemiz Kaşgarlı Mahmut ile birlikte oldu. Anadolu’da Yunus Emre ve Hoca Dehhani ile şiir dilimiz iyice gelişim gösterdi. Birçok milletin edebiyatında söze önem vardır. Bizim de edebiyatımızda bu böyle olmuştur. Yunus Emre ilk Anadolu şairlerimizden biridir. Yunus Emre gibi ana dili Türkçe olan şairler de ortaya çıkınca hem dini tasavvuf görüşünü hem de güzel bir Türkçeyi bizlere kazandırdılar” sözlerine yer verdi.

Türkçe şiirler
Açıklamalarına devam eden Hatemi, “13. yüzyılda Hz. Mevlana’da Farsça şiirlerinin arasına Türkçe kelimeler koymuştur ama oğlu Sultan Veled, babasına nazaran daha çok Türkçe’yi kullanmıştır. Hoca Dehhani’de Yunus Emre gibi şaşılacak derecede Türkçe kullanmıştır. 14. yüzyılda Azerbaycan’da Türkçe ile şiir yazan Nesimi ortaya çıkmıştır. Şimdiki Azerbaycan Cumhuriyeti’nin de ilk büyük şairidir. Din ile ilgili büyük sözler söylediği için öldürülmüştür. Kadı Burhaneddin’de 14. yüzyılda yaşamış ve Türkçe’yi aruz vezni ile beraber kullanması yeni başlayan bir şiir özelliği göstermiştir. 15. yüzyılda Ahmet Paşa önemli bir Divan Şairi. İstanbul Türkçesi bütün Türkiye’de hâkim olmuştur. Fatih devrinin önemli şairlerinden Necati’de o dönemde parlamıştır. Bu şekilde divan şairleri devam etmiştir” ifadelerine yer verdi.